Bundan yaklaşık bir yıl kadar önce “SAĞLIK OLSUN” başlığı ile bir yazı yazdığımI takipçilerim hatırlayacaktır. İlk cerrahi müdahale deneyimi ile ilgili yaşayışı konu ediyordu o yazım. Bu yıl da yine Antalya’da alışılmış günlerimizi yaşarken uzaktaki levhaları, televizyon ekranındaki alt yazıları okurken zorlanmaya başladığımı hissedince uzun yıllardır olmadığım göz muayenesinin sırası geldiğini düşündüm. Kanaatimce gözlük camlarının numaraları değişmiş olmalı ve onları değiştirmekle işi hallederiz düşüncesi hakimdi bende. Fakat muayene başlayınca işin rengi değişti.
Gösterilen orta büyüklükteki harfleri bile sanki buzlu camın arkasındaymış gibi okumakta güçlük çekiyordum. Doktor da fazla denemeye gerek görmeden “Epey zamandır gözlerinizi kontrol ettirmemiş olacaksınız, her ikisinde de katarakt var ve bu cam değiştirmekle olacak gibi değil. Bunun tek çaresi de ameliyattır.” dedi. Arkasından da: “Düşünün, burada da başka bir yerde de bunu gerçekleştirebilirsiniz” diye ekledi. Kendisinden ameliyat sırasında kullanılacak mercek çeşitleri ve bunların maliyetleri ile ilgili bilgi de aldık.
Bir yıl önce aynı hastanede bir ameliyat deneyimi yaşadığımızı da hatırlayarak bu kez durumu başka doktorlara da teyit ettirmek gereğini duymadık. Kararımızı verdik ve her iki gözümden beş gün ara ile katarakt ameliyatı oldum. (31 Mayıs- 5 Haziran) Bu operasyon çok uzun sürmüyor. Ameliyatın kendisi 15-20 dakikalık, hastaneye giriş çıkışımız ise 3-4 saatlik bir zaman diliminde gerçekleşiyor. Doktorumuz Nevzat Gültekin aynı gün birkaç hastaya daha operasyon planlamış olacak ki ameliyathane kapısında ben beklerken birisinin işi bitmiş gözü bantlı olarak çıkıyordu. Ben çıkarken de biri girmek için sırasını bekliyordu.
İçeride bulunan personel ameliyat öncesi hazırlıkları son derece seri ve büyük bir ustalıkla gerçekleştiriyordu. İşlem sırasında bana sadece bir ışığa bakma kalmıştı. Gözlerime damlatılan ilaçlardan olacak herhangi bir acı duymuyordum. Fonda bu defa geçen yılki ameliyatta olduğu gibi bir türkü falan yoktu, sadece hafiften elektrik süpürgesi sesini andıran bir aygıtın sesini duyabiliyordum. Operasyon sonrası çıkarıldığımız odada bir süre dinlendikten ve reçetemizi aldıktan sonra hastaneden ayrıldık.
Yakın dostlarımızdan biliyorduk, şimdi daha iyi öğrendik ki bu operasyonda ameliyat sonrası süreç De çok önemli. İlk günden saat başı olarak başlayan ve sonraki haftalarda aralıkları değişen damla ve diğer ilaçları kullanmak çok itina isteyen bir iş. Ayrıca beş gün ara ile diğer gözün de devreye girmesi durumu daha karmaşık hale getiriyor. Bu konuda sevgili eşimin katkı ve gayretleri olmasa bu süreç benim için daha zor olurdu. En fazla teşekkürü o hak ediyor diyebilirim.
Ayrıca Doktorumuz Nevzat Gültekin onun en yakın yardımcısı Tijen hanım başta olmak üzere ameliyat öncesi ve sonrası ilgilerini esirgemeyen üçüncü ve dördüncü kat hemşirelerine de teşekkür ederim. Bunu da böyle atlattık darısı nice sağlıklı günlere diyelim.
Geçmiş olsun Necmi bey, Olimpos hastanesine ayağınız fazla alıştı sanki, markete gider gibi gidiyorsunuz.
Teşekkürler Dinçer bey. Bu gibi durumlar için “Allah düşürmesin, eksikliğini de göstermesin” derler.