Galiba amcamın peşini bırakmayacaktım. O Çanakkale’den Zonguldak ili, Karabük ilçesinin bir köyünde tamamladı askerliğini. Ben de Zonguldak İli, Devrek ilçesi Gökçebey bucağı (Tefen) Hacı Musa köyü, Herkime mahallesi köyü ilkokulu öğretmeni olarak tamamlayacaktım askerliğimin geri kalan kısmını, Çalıştığım köyün adı ne kadar uzunsa kendiside bir o kadar uzaktı ilçe merkezine. Bir çağ ve üç dağ uzaklıkta bir yer yani. Yerini tarif etmek için nasıl gidildiğini değil de nasıl gelindiğini anlatarak başlamak belki daha iyi olur diye düşünüyorum. Hemen her ay başında Devrek’e gitmek durumundaydık Hem mesleki toplantılarımıza katılıyor hem de bazı eksiklerimizi gideriyorduk. Köydeki görevli arkadaşlarla önce 3 saat kadar yürüyerek Ali Usta köyüne gidiyorduk. Orada Tekirdağ’ın saray ilçesinden daha önceden tanıştığımız Recep Güneş adındaki bir öğretmen arkadaşın evinde bir gece misafir oluyorduk. Ertesi gün onu da aramıza katarak kafile biraz daha kalabalıklaşmış biçimde 3 saatlik bir yürüyüşten sonra Gökçebey (Tefen) bucağına ulaşıyorduk. Oraya ulaştığımızda artık kendimizi medeniyete ulaşmış sayabilirdik. Toplantı olmadığı takdirde ihtiyaçlarımızı oradan temin edebiliyorduk. Oraya ve orada çalışan arkadaşlara gıpta ediyorduk. Bağımsız sınıf okutuyorlar, canları çektiğinde lokantaya, ilçeye gidebiliyorlardı. Gökçebey’den Devrek arasında herhalde bir saate yakın otobüs/minibüs yolculuğu vardı. İlk işimiz otelde yer ayırtmak oluyordu. Ertesi gün yapılan toplantının akabinde aynı yolları tekrarlayarak köyümüze dönüyorduk
Görev yaptığımız Herkime mahallesi/mezrası Hacı Musa köyüne de 1-2 saatlik bir yürüme mesafesindeydi. Hacı Musa köyünde bir öğretmen, Herkime mahallesinde ise dört öğretmendik. Ben, Sabahattin Günay, Hasan Nas, Nuri Gültekin’den oluşuyordu kadromuz. Hasan Nas aynı zamanda müdürlük görevini yürütüyor ve okul lojmanında kalıyordu. Evli ve çocuklu olan Sabahattin’de köydeki evlerin bir odasına yerleşti. İki bekar olan Nuri ile bana da 7-8 metrekarelik müdür odasına yerleşmek düştü. Konut sorununu da bu şekilde hallettikten sonra çalışmalarınıza başladık. Ben yine 2. ve 3. sınıfları birleştirilmiş olarak okuttum o yıl.
Görev yaptığım yer ulaşım ve yaşam koşulları bakımından bir çok zorluklarla dolu olmasına rağmen doğal yapısı bakımından son derece bakir ve zengin görüntülere sahipti. Karlı kış günlerinde kayın ve çam ormanlarında yaptığımız yürüyüşler, baharla birlikte renk cümbüşüne dönen o coğrafya belleğimde hala canlılığını korumaktadır.
Şubat 1972 tarihinde yani Herkime mezrasında/mahallesinde görev yapmakta iken askerlik süresi de dolmuş oldu. Devrek askerlik şubesince terhis işlemleri gerçekleştirildi. Yeni görev yerim olan İstanbul iline gitmek için ise ders yılı sonunun gelmesini beklemem gerekecekti.
Kar kış demeden 3 saat yürümek zorunda mıydınız yani?
Daha kolay bi yolu yok muydu? Taksi, dolmuş, at arabası vs. ?
daha kolay yolu olmaz mı?vardı da biz spor olsun diye yürümeyi tercih ediyorduk. 🙂
hocam herkemeyi şimdi görseniz şaşırırsınız. bütün imkanlar var şimdi okul ulaşım medeniyet. aliusta köyündeki recep güneş hoca babamın öğretmeni imiş. ben çorluda oturuyorum. çerkezköyde recep hocamı ziyaret ettim tanıştım. oda o zamanın zorluklarından bahsetti. ama yinede memleketim çok güzel, ziyaret etmenizi tavsiye ederim, eski günleri yadedersiniz,
Herkime’yi görmeyi tekrar görmeyi arzu ederdim elbette.Anladığım kadarı ile Haşim Tuzcuoğlu Ali Usta köyünden,Namazgah köyünde de bir arkadaşımız vardı.Herkime köyünün her türlü imkanlar bakımından gelişmesini duymak beni çok sevindirdi.Ama bu imkanlar kazanılırken başka yönden kayıplar yaşanmaıştır.Umarım o doğa bütün güzelliğini kaybetmemiş,ormanların eflatun çiçekleri yine açıyordur.Dere aynı berraklıkta akıyordur inşallah.Köyün alt yanındaki hatipin değirmeni acaba ne kimbilir ne alemdedir.
MERHABALAR BEN O BAHSETTİĞİNİZ BELDENİN SAKINLERİNDENİM KÖYÜMÜZ HER TÜRLÜ ZORLUĞU AŞMIŞ DURMDA YEŞİLİ BERAK DERESİ EFLATUN BAHAR ÇİÇEKLERİ VE TARİHİ ESER GÖRÜNMÜNDE OLAN DEĞİRMENİ İLE SİZ SAYGI DEĞER ÖĞRETMENLERİMİZİ BU GÜZEL BELDEMİZE BEKLİYORUZ BİZ O BERAK AKAN DEĞİRMENİN ÜST TARAFINDA OTURUYORUZ SİZE TEKRAR BU GÜZELLİKLERİ YAŞATMAK İSTERİZ İMKANSIZLIKLAR İÇİNDE DEĞİL ESKİ ADI İLE TEFENE ARTIK 3 SAAT DEĞİL SADECE 20 DAKIKA……
Emine Belen’in anılarımdaki coğrafya ile ilgili güzel haber ve bilgileri beni çok sevindirdi. Kaderde varsa inşallah günün birinde oraları ziyaret ederek siyah-beyaz olarak şekillenen hatıraları renklendirme fırsatını yaşamış oluruz. Gönül dolusu selam,sevgi ve teşekkürler….
hocam hangi yıl çalıştınız herkimede
Herkime mezrasında sanırım 1971-1972 öğretim yılında çalışmıştım. Çok kısa bir zaman olmasına rağmen bende son derece güzel anıları vardır bu coğrafyanın
hocam herkime Türkiyenin en güzel yeri
öğretmenim o resimde bende varım.görünce duygulandım. ben İzmir Karşıyaka’da öğretmen olarak görev yapmaktayım. meslektaşız. şu an köyümüz belde oldu. çok güzel.Sizleri her zaman köyümüze bekliyoruz.
Haşim Tuzcuoğlu,Emine Belen,Volkan,Siyami… ve daha nice o güzel coğrafyanın güzel insanları..birkaç satır yazı ve birkaç eski resim hepimizi nasıl ki geçmişe götürdü ise inşallah tekrar ülkemizin o güzel yöresini ve insanlarını görme fırsatı sağlar diye düşünüyor ve temenni ediyorum.
s.a. bende herkime köyünde Hacımusa Herkime Rıfat Hayri Sin Ortaokulunda 1988-1992 sonlarına kadar görev yaptım gerçekten o zamanlar ulaşım zordu ama doğa olarak çok güzel bir köydü şu anda belde oldu ben hemen hemen her yıl bu beldenin doğal güzelliğini unutamadığın için gezmeye gidiyorum
Selam hocam.. Yazınızı çok beğendim.. Öncelikle şunu belirtmek isterim ki köyümüz eski görüntüsüne nazaran daha yeşildir. Beldelik olan köyümüz yeni çıkan yasaya istinaden bir sonraki yerel seçimlere köy olarak katılacaktır. Ben de polis memuru olarak Iğdır’da doğu görevimi icra etmekteyim. Ve şunu söyleyebilirim ki 2013 Iğdır’ı, 1970 Herkime’si gibi çağın gerisinde kalmış 🙂
Ramazan Yiğit kardeşim demek siz benden nerdeyse yirmi yıl sonra görev yapmışssınız. Her yıl da gittiğinize göre gelişmeleri daha iyi gözlüyorsunuzdur. Kısmet olursa inşallah ben de tekrar o coğrafyaya bir yolculuk yapmak isterim. Hatta yeni resimler de çekerek blogta bir karşılaştırma da yapılabilir.Kimbilir belki kader bizi oralarda buluşturabilir belki de…..
Kemalettin Arslan kardeşim.. Herkime’nin gelişimi ile ilgili bilgilendirmenizden memnun kaldım. Görev gereği Kars’a gidince bir karşılaştırmayı da siz yapmışssınız. Güneş doğudan doğuyor ama gelişmeler de batıdan başlıyor galiba. Herkime’nin yaşadığı gelişim çizgisini inşallah oralarda da görebiliriz inşallah