İçinde bulunduğumuz Kasım ayının ilk gününü dost buluşmalarından birine ayırdık. Dostluğumuzun evveliyatı nerede ise 35-40 yıllık bir geçmişe dayanan Leman ve Şevket Öztürk çiftinin sabah kahvaltısı davetlerine icabet etmek için İncirli-Zincirlikuyu-Acıbadem hattındaki metrobüsü kullandık. Çünkü bu bizim için en bildik yoldu. Şevket kardeşimiz incelik göstererek bizi otomobili ile Acıbadem’den alarak evlerine kadar götürdü. Biz eve gelene kadar Leman arkadaşımızın donatmış olduğu kahvaltı sofrasını bizi bekler halde bulduk. Sofrada nelerin olduğunu saymak yerine neyin olmadığını söylemek daha tanımlayıcı olur sanırım. Olmayan tek şey kuş sütüydü. Bir daha ki sefere belki o bile temin edilmiş olur diye düşünüyorum. Fakat kahvaltının spesiyalitesi olarak önden tabaklarımıza konan yuvalamanın çok lezzetli ve çok özel bir yeri olduğunu belirtmeliyim. Kapanışı da Şevket kardeşimizin marifeti olan Antep usulü kadayıf ile yaptığımızı belirttikten sonra ortasını artık siz düşünün. Bütün bu güzel yiyecekler ve güzel dostlarla birlikte yaşadığımız zaman dilimlerini daha unutulmaz ve kalıcı olması için birkaç resim koymayı da ihmal etmedik. Bu arada fotoğrafların da Leman ve Şevket kardeşimizin objektiflerinin ürünü olduğunu hemen eklemeliyim.
.
Kahvaltı sonrası içtiğimiz acı kahvenin ardından Şevket ve Leman Öztürk çiftinin Amerika’daki kızlarına yaptıkları ziyaret anıları ve orada minik torunları ile ilgili çektikleri resimlerden oluşan bir görüntü şovu ziyaretimize bir başka renk ve heyecan kattı. Havanın güzel ve güneşli olmasından yararlanarak Çamlıca tepesinde ikindi çaylarımızı da ikram ederek yapılabilecekleri her şeyi yapmış olarak bizleri uğurladılar. Sağ olsunlar var olsunlar.. Buradan kendilerine tekrar kucak dolusu teşekkür ve sevgilerimizi sunuyoruz.