Emeklilik sonrası yaz aylarının büyük bir bölümünü Altınoluktaki nohut oda bakla salon tabirine uygun minik evimizde geçiriyoruz. Bu zaman süresi içinde körfez boyunca Güre, Akçay, Edremit, Burhaniye, Ayvalık gibi sahil beldelerinin güzelliklerinden nasiplenme fırsatı bulduk. Bütün bu güzel coğrafya parçalarının bağlı olduğu Balıkesir’ i gidip görmemiş olmak hem büyük bir eksiklik ve hem de büyük bir haksızlık diye düşünüyordum hep.
Geçtiğimiz günlerde komşumuz Hafize hanımın annesinin rahatsızlığını öğrenince hem ona geçmiş olsun ziyareti fırsatını da kullanarak Balıkesir iline karşı vefa borcumuzu ödeme zamanının da geldiğine karar verdik. 14 Ekim sabahı saat 10.00 civarında Altınoluk’tan bindiğimiz otobüs bizi yaklaşık iki saatlik bir yolculuktan sonra Balıkesir’e ulaştırdı. Bu arada otobüs dediğime bakmayın aracımızın 25-30 kişilik bir midibüs olduğunu ve bu tür araçlarda benim gibi uzun bacaklıların pek de rahat yolculuk yapamadığını da hemen hatırlatmak isterim.
Toplu taşımanın bilindik usulleri ve ülkemin insanının ilginç yol tarifleri ile akşam konaklayacağımız öğretmen evine ulaşmamız zor olmadı. Balıkesir Öğretmen evi eski bir yurt binasından devşirme pek de al benisi olmayan bir yapı. Fakat çalışanları son derece samimi, sevecen, ve gayretli kişiler. Şehriye çorbası, kağıt kebabı ve şekerpare tatlısından oluşan öğle yemeği son derece doyurucu ve ekonomik geldi bize. Yemek sırasında adeta yer bulmakta zorlanıldığını görünce buraya sebepsiz rağbet edilmediği kanaatine vardık. Yemek esnasında tanıştığımız ve Balıkesirli olduğunu öğrendiğimiz bir kamu görevlisine “Burada 24 saat kalan biri için görülmesi gereken yer, yenilmesi ve alınması gereken şey olarak ne önerirsiniz” diye sorduğumda bize görülmesi gereken yer olarak öğretmen evinin hemen yakınındaki tarihi Saat kulesi, Kuvvayı Milliye Müzesi, Zağnos paşa camisi ve Atatürk parkını gezebileceğimizi söyledi.
Balıkesirlilerin “Koca saat” olarak isimlendirdiği saat kulesinin 1828 yılında Giritli Mehmet paşa tarafından yaptırıldığı, 70 yıl kente hizmet verdikten sonra 1898 yılındaki depremde yıkılınca onarılarak mevcut görüntüsüne kavuştuğu bilgisine ulaştım. Saat kulesi ile aynı bahçe içindeki Müze binası 1840 lı yıllarda Karesi sancağı Defterdarı Mehmet Paşanın konağı olarak yaptırılmış. (Bu arada Balıkesir ilinin 1926 yılına kadar olan adının Karesi olduğunu da hatırlatmış olalım.) 1988 yılına kadar Belediye hizmet binası olarak kullanılan yapı 1996 yılından itibaren de Kuvvayi Milliye Müzesi olarak hizmete açılmış. İki kattan oluşan Müzenin giriş katında Balıkesirin ve Balıkesirlilerin Kurtuluş savaşı ile ilgili katkıları, gayretleri belgelendiriliyor. İkinci katta da yapılan arkeolojik araştırmalar sonucu tarih ve tarih öncesi çağlara ait buluntular sergilenmektedir. Müze bahçesindeki Ekim güneşini fırsat bilen 4-5 kaplumbağanın bize eşlik etmesi gezimize ayrı bir renk kattı.
Kısa süren müze gezimizden sonra bize verilen tarif doğrultusunda Atatürk parkına doğru yöneldik. Aynı güzergahtaki Balıkesir’li meşhur Kurtdereli Mehmet pehlivanın heykelinin yanında biraz soluklandıktan sonra Atatürk parkının kapısından içeri girdik.1973 yılında hizmete açılan, keşke şehirlerimizde bunlardan onlarcası olsa dediğimiz bu park çam ve çitlenbik ağaçları ile geniş bir alana yayılmış. Günün yorgunluğunu burada içtiğimiz çay ile giderdikten sonra gezimizin bundan sonraki bölümünü hasta ve dost ziyaretlerine ayırdık. İlerleyen saatler de de öğretmen evine geceyi geçirmek üzere gittik.
Önceki gün zaman darlığı nedeni ile gerçekleştiremediğimiz Zağnos Paşa camii ziyaretini dönüş gününde gerçekleştirdik. 1461 yılında Fatih Sultan Mehmet’in ünlü veziri Zağnos Paşa tarafından yaptırılan cami şehir merkezinde bütün görkemi ile Balıkesirlilerin ve kente gelen ziyaretçilerin ibadetine ve ziyaretine açık bulunmaktadır. Gezilmesi gereken yerler dışında Balıkesirin meşhur Höşmerim tatlısından yememiz, kolonyası ve zeytinyağından satın almamız da önerildiyse de bütün bunları oturduğumuz Altınoluk’ta da yapabileceğimiz düşüncesi ile Balıkesir’deki 24 saatlik ziyaretimizi sonlandırıp geldiğimiz gibi dönüş yolculuğunu gerçekleştirdik.