Sabah yürüyüşlerini geçen yıl yeni düzenlemesi yapılan Konyaaltı sahilinde gerçekleştirmekteyiz. Evden çıkışta güzergahımızda bulunan Konyaaltı belediyesinin reklam panosunda belediyece pazar günleri yapılacak Elmalı kültür gezisi tanıtımını görünce bu fırsatı değerlendirmeyi uygun gördük. Hemen telefon ettiğimizde bir sonraki haftanın uygun olduğunu söylediler. Biz de 26 Kasım günü için kaydımızı yaptırdık.
Belirtilen tarihte 40 kişilik gezi grubu Konyaaltı belediyesinin yakınında toplandı. Saat 8.30’da seyahatin yapılacağı araçta yerimizi aldık. Belediyede bu işlerden sorumlu Merve hanımın liderliğinde yolculuğumuz başladı. Antalya’ya 120 kilometre kadar uzaklıkta olan Elmalı ilçesine ulaşmamız iki saati buldu. Orada bizi Elmalı Belediyesinin bize tahsis ettiği bir araç ile gezide bize eşlik edecek rehberi ( Mustafa beyi) bizi bekler bulduk. Günübirlik bir gezi olduğu ve de zamanı iyi kullanmak adına ilk ziyaretimizi hemen Müzeye gerçekleştirdik.
Elmalı müzesi 1941 yılında yapılan ve daha önce hükümet konağı, vergi dairesi, öğretmenevi gibi hizmetler için kullanılmış bir binada çeşitli değişiklikler yapılarak 2011 yılından itibaren müze olarak hizmet vermeye başlamış. Müzenin oldukça geniş olan bahçesinde lahitler yazıtlar, mimari parçalar, sunaklar belli bir düzen içinde sergilenmektedir. Ayrıca geçmişi çok eski yıllara dayanan arı serenlerinden birinin de birebir örneği bahçede ilginç bir görüntü oluşturmaktadır. Üç katlı müze binası içinde yörede yapılan kazılarda elde edilen M.Ö. birçok medeniyetlere ait Semahöyük küp mezarları, değerine paha biçilemeyen Elmalı sikkeleri, çeşitli çanak çömlekler, Roma ve bizans dönemine ait mezar stelleri sergilenmektedir.
Müze ziyaretinin ardından ikinci ziyaret yerimiz 1600 lü yıllarda yapılan ve bugün hala sağlam ve kullanılır durumda olan Ketenci Ömer Paşa Camisi oldu. Akabinde hemen yakınında olan Halveti tarikatının kurucusu, 16.yy mutasavvıf şairlerinden Vehhab-ı Ümmi’nin türbesi, 17.yy Türk İslam şairi, mutasavvıfı Sinan Ümmi’nin türbesini ziyaret ettik. Bu kişiler ile ilgili rehberimiz Mustafa bey epeyce ayrıntılı bilgi verdi. Muhammed Hamdi Yazır müzesi bu dizideki bir başka ziyaret yerimiz oldu. Elmalılı Hamdi Yazır’ın 1926 yılında Atatürkün “Kuranın çağın icaplarına göre tefsir etme” görevini verdiği kişi olduğu bilinir. Yaptığı tefsir çalışması bugün dahi en güvenilir kaynak olarak değerlendirilmektedir. Müzedede bu zat ile ilgili çeşitli eşyalar yer almakta.
Elmalının görülmeye değer bir başka yeri de şehri adeta kuşbaşı ve bütünü ile seyredebileceğiniz “Seyir tepesi”dir. Burada da şehir sakinlerinin ve ziyaretçilerin beğenisini kazanacak güzel düzenleme çalışması yapıldığını belirtmeliyim. Tepenin en uygun yerinde hazırlanan platformdan şehrin bütününü en güzel şekliyle görüntülemek mümkün. Dilerseniz “Kadim Şeir Elmalı” tabelasının arkasına geçerek bu görüntüye kendinizi de dahil edebilirsiniz.
Elmalıyı ilginç kılan bir durum da başta Helvacılar çarşısı ve geleneksel evlerde gerçekleştirilen restorasyon çalışmasıdır. Geçmişin cazibesini bu güne taşıyan eski tip cumbalı evler gelecekte turizm cazibesinin habercisi sayılabilir. Görenlerde Safranbolu evlerini hatırlatan bu güzelliklerin dizi film yapımcılarının da ilgisini çektiğini duyduk.
Elmalı gezimiz saat 17.00 de nihayete erdi. Aynı saatte de dönüş yolculuğumuz başladı. Saat 19.00 sularında da artık evimizdeydik. Gün boyu bize bu mutlu saatleri yaşatan Mustafa beye, Merve hanıma ve onun şahsında Konyaaltı belediyesine teşekkür ederiz.