22 Eylül dönüş tarihimiz olduğuna göre bu gece Şangay’da son gecemizdi. Her ayrılışta olduğu gibi bu ayrılık günü yaklaştığında da yüreğimizde o tarifsiz hüznün kıpırtılarını hissetmeye başlamıştık. Dört haftalığına geldiğimiz Şangay’da önceleri “Bu kadar günü bu ülkede nasıl geçiririz” endişesi yaşamış olsak da büyüklerimizin “Sayılı gün çabuk geçer” dedikleri gibi gerçekten umduğumuzdan da çabuk geçmişti günler.
Oğlum “Bu gece de Shanghai Circus World’deki Era Akrobasi Gösterisi’ne gitmelisiniz” deyince önce “Birkaç kasa minder hareketini seyretmesek de olur” düşüncesi, ya da son geceyi de birlikte geçirmek arzusu ile pek gitmek istemedim. Ama oğlum ısrar edince muhakkak gençlerin bir bildiği vardır diyerek gitmeye karar verdik.
Yaklaşık bir aydır Şangay’da yaşamanın kazandırdığı deneyim ve kendine güven duygusu ile eşimle birlikte ve de artık yanımıza harita bile alma gereğini de duymadan yola çıktık. Tasarladığımız gibi evimizin yakınındaki Hangzhong Road metro istasyonuna yürüyerek gidip ve 1 numaralı metro hattını kullanarak bize tarif ve tavsiye edilen yere geldik. Yer pozisyonlarona göre 80,180,360 RBM olan giriş biletlerinden 180 RMB olanını alıp gösterilerin yapılacağı salona girdik.
Gösteri bilette de yazılı olduğu gibi saat tam 19.30 da başladı. Burada yapılanları veya seyrettiklerimizi uzun uzun anlatmayı isterdim ama buna ne benim yeteneğim ne de blogumun kapasitesi yeterli olmayacak sanırım. Ancak şunu söyleyebilirim ki gösterileri izlerken yerçekimi kanunu gibi, ya da insan vucudu ile ilgili en temel anatomik kabullerle ilgili kuşkularınız artarken bir yandan da bunları sorgulamaya başlamak durumunda kalabiliyorsunuz diyebilirim. Ses, müzik, tasarım, yaratıcılık, zamanlama, denge, koordine, refleks, dikkat, beceri gibi kavramlar ancak bu kadar uyumlu olarak bir arada bütünleştirilebilir sonucuna varıyorsunuz. Akrobatik gösterilerde zor olanlar çoktan geçilmiş adeta imkansız olan sergileniyor diyebilirim.
Hangi birini sayarım bilemiyorum ama beni son bölümde sergilenen motorsiklet gösterisinin etkilediğini söyleyebilirim. Tahminime göre -ki resimlerde arka planda görüldüğü gibi- en fazla 8-10 metre çapındaki tel örgüden oluşturulmuş kürede önce bir ve daha sonra giderek sekiz tane motorsikletin yatay dikey süratle birlikte süratle ve uyum içinde hareket etmesi karşısında kelimeler ile ifadesi imkansız duygular yaşadık. Rahmetli babaannemin böyle durumlarla ilgili olarak ”Yok canım olmaz öyle şey bu göz baycılıktır” (Göz bağlama, yanıltma, algı yanılması ve sihirbazlık anlamına gelen) sözü aklıma geldi. Ama gördüklerimiz gerçeğin tamı tamamına kendisi idi.
Gösterilerle ilgili birkaç kare almak isterdim ama resim ve görüntü alma kesinlikle yasak ve görüntü almaya yeltenenler hemen uyarıldığı için resim çekemedim. Ama ben yine de girişte ve gösteri sonunda akrobatların izleyicileri selamlaması ile ilgili çektiğim resimlerle birlikte oğlunun internetten eklediği bir kaç resim ile sizi buluşturacağım.