Yazılarımı takip eden değerli okuyucuları bir kaç yıldır gelenekselleşen yılbaşı yazılarımdan bu yıl mahrum bırakmak istemem. 2013 yılını 2014 bağlayan geceyi bu yıl bizim fakirhanede kadim dostlarımız Salih bey -namı diğer Poyraz Sali- ve kıymetli eşleri Filiz hanım ile birlikte geçirdik. Mütevazi soframızda ayrıca yeğenimizin de yer alması geceye ayrı bir anlam kattı. Geçmişten, gelecekten, kaygılardan, çocuklarımızdan konuşurken birden kendimizi 2014 ün içinde buluverdik. Salih beyler ile birlikteliğimizde mırıldandığımız adeta her beraberlik için fon müziği haline gelen Nesimi’nin çok bilinen ve galiba Ali Ekber Çiçek tarafından derlenen “Melamet hırkası” dizelerinin tamamını bu bölüme almayı kendime bir borç saydım.
ben melamet hırkasını
kendim giydim eğnime,
ar ü namus şişesini
taşa çaldım kime ne
haydar haydar taşa çaldım kime ne
sofular haram demişler
aşkımın şarabına
ben doldurur ben içerim
günah benim kime ne
haydar haydar günah benim kime ne
gah çıkarım gökyüzüne
seyrederim alemi
gah inerim yeryüzüne
seyreder alem beni
haydar haydar seyreder alem beni
gah giderim medreseye
ders okurum hak için
gah giderim meygedeye
dem çekerim aşk için
haydar haydar dem çekerim aşk için
nesimi’yi sorsalar kim
yarin ile hoş musun
hoş olam ya olmayayım
o yar benim kime ne
haydar haydar o yar benim kime ne
Bizden altı saat önce yeni yıla giren Şangay’daki büyük oğlum ile Londra’da bulunan ve bizden iki saat sonra 2014 le tanışan küçük oğlum ile de günümüz teknolojisinin nimetlerinden yararlanarak haberleşmiş olmak bu geceyi bizim için çok daha keyifli hale getirdi. En nihayetinde yanında sazını da getiren yeğenimiz “Karadır kaşların ferman yazdırır”dan, “Çanakkale içinde vurdular beni”ye birçok bilindik türkü ve deyişle kulağımızın pasını sildi.
Hepiniz iyi ki varsınız dostlar, 2014 hepimize, hepinize ve tüm insanlığa sağlık,huzur ve mutluluk getirsin.