Ev sahibimiz Tokattaki ilk günümüzde bizi Ballıca Mağaralarına götürdü. Bu mağaralar Tokat’a 28 kilometre kadar uzaklıktaki Pazar ilçesi sınırları içinde bulunuyor. Bu ilçeye ulaşıldığında mağaralara ulaşmak için 8 kilometrelik daha yol gidilmesi gerekiyor. Ballıca mağarası 1916 metre yüksekliğindeki Akdağın kuzey yamacında bulunmaktadır. 680 metre uzunluğunda ve 94 metre yüksekliğindeki mağaranın 1995 yılında ülke ve dünya turizmine açıldığı belirtilmektedir. Yaşı yaklaşık 3,4 milyon yıl olarak tahmin edilen mağaranın ziyarete açılan bölümlerini gezmek için her adımın hayret ve heyecan verici duyguların yaşandığı en az 500 kadar merdiven basamağını inmek ve çıkmak zorunda kalındığını da hemen belirtmeliyim. Yılın her mevsiminde 18 derece sıcaklıktaki mağaradaki nem oranının %54 olduğunu ve atmosferdekinden dört katı fazla oksijene sahip olması nedeni ile de solunum rahatsızlığı çekenlere de iyi geldiğini eklemekte yarar var. Benzer örnekleri ile karşılaştırmak gerekirse daha önce Alanya’da gördüğüm Damlataş mağarasına en az on basar dersem durum daha net anlaşılır sanırım. Tabi ki ulaşım ve tanıtım eksikliği dezavantajı burayı o kadar öne çıkaramıyor.
Mağaradaki gezimizi nihayetlendirdikten sonra Tokat’ a dönmek üzere 5000 nüfuslu Pazar ilçesinden geçerken burada da bizi geçmişe götüren iki tarihi mekanı görme fırsatı yakaladık. Bunlardan ilki İlçenin tek caddesi üzerindeki İlhanlılar zamanında 1336 yıllarında Ebu Said Han oğlu Mehmet Bin Hüseyin tarafından yaptırılan ve 1965 de restore edilen Halil Bey camisi idi. 15. yüzyılda Çelebi Mehmet’in Amasya Valiliği sırasında lalası olan ve daha sonra da vezirlik makamına yükselen Halil bey tarafından minaresi yenilenip eklendiği için de cami bu ad ile biliniyor.
Pazar ilçesinin çıkışına doğru da 1239 yılında Selçuklu sultanı II. Gıyasettin Keyhüsrev tarafından annesi Mahperi hatun adına yaptırılan ve “Mahperi Hatun Kervansarayı” restore edilmiş şekli ile bu küçük Anadolu kasabasına ayrı bir güzellik veriyor. İç Anadoluyu Karadeniz’e bağlayan İpek yolu üzerinde tamamen kesme taş ile yapılan yapıda zamanın mimarisine uygun süslemeler hemen göze çarpmaktadır. Ticaret yolunu kullanan insanların ve beraberindeki hayvanların konaklaması için kullanılan kervansarayın içinde kafe ve restoran olarak hizmet veren bölümlerin bulunduğunu görmek mümkün.