Bundan önceki kitap tanıtımları serisinde Asuman Suner’in “Hong Kong =İstanbul, Şehri Şahsileştirmek” adlı kitabı ele almıştım. Yazarı bir akademisyen olan bu kitap birçok konuda derinliği olan oldukça kapsamlı bir özellik taşımakta idi. Bu yazımda ele aldığım ve Zeki Çalışkan tarafından yazılan “Hong Kong” kitabı biçim ve muhteva bakımından daha sınırlı ve adeta özet diyebileceğimiz nitelikte. Asuman Suner’in kitabını fazla uzun ve akademik bulanların faydalanabilecekleri bir kitap bu tanıtacağı kitap. Ayrıca Hong Kong’un idari yapısı, Tiananmen Meydanı olayları, eğitim hizmetlerinin yapısı ve eğitim kurumları ile ilgili de daha derli toplu bilgiler içermesi benim de ilgimi çekti. Aşağıda bu kitap ile ilgili özet bir anlatım bulacaksınız.
15. yüzyıldan itibaren başlayan Avrupa’nın sömürgecilik faaliyetleri içinde İngiltere önemli yer tutmuştur. Afyon Savaşlarını da içine alan bu talan fırtınası yıllarca sürdü ve nihayetinde 1889’da imzalanan Pekin Konvansiyonu ile Hong Kong 99 yıllığına Britanya İmparatorluğuna terk edildi. Bu sürenin sonuna doğru İngiltere’nin kira süresinin uzatılması ile ilgili talepleri Çin tarafından kabul görmedi. Yapılan yeni bir anlaşma ile 50 yıllık bir geçiş dönemi çerçevesinde “Tek Ülke ve İki Sistem” anlayışı içinde savunma ve dışişleri konusunda Çin’e bağlı kalınacak ayrı bir İdari Özerk Bölge oluşturulması kararlaştırıldı. Bu anlaşmaya göre 50 yıllık süre boyunca Çinlilerin dahi pasaportla girebildikleri, kapitalist sistemin kurallarının devam ettiği, ayrı bütçesi ve para biriminin olduğu, İngiliz yargı kurallarının ve resmi dil olarak İngilizcenin geçerli olduğu bir coğrafya olarak kalacaktı.
İngiliz diplomasisinin kiralama işi ile başlayan ince hesapları zamanı gelince tabii ki güçlü bir ülke olmanın kendine verdiği güvenle Çin’in dik duruşu ile tam tutmadığı görülüyor. Hatırlanacaktır ki 1878 yılında aynı İngiltere Osmanlı İmparatorluğundan II. Abdülhamit zamanında Kıbrıs’ı da aynı şekilde kiralamış, iade şartlarının oluşmasına rağmen oldu bittiye getirerek bu toprakları sahiplendiğini de unutmamak gerekir.
İdari yapıya gelince yapılan anlaşmaya uygun olarak Bölge 96 üyesi Hong Kong’tan ve 54 üyesi Çin’den olmak üzere 150 üyelik bir “Hazırlık Komitesi” oluşturulmuştur. Bu komite Baş idareciyi 400 üyelik seçici komiteyi belirlemiştir. Şunu hemen belirtmek gerekir ki İngiliz Koloni idaresi altında hayata geçirilmiş son seçim kanunun Çin tarafından kabul edilmemesi sebebi ile ülkenin seçim sisteminin son şekli henüz açıklık kazanamamıştır. “Bir Ülke İki Sistem” esasının çok karlı bir işleyiş olması hasebi ile şu anda bir sıkıntı görülmemektedir.
Bundan yaklaşık on yıl kadar önce yaptığımız Çin gezisinde Pekin’i de ziyaret etmiştik. Bu geziyle ilgili izlenimlerim bloğumun ilgili sayfalarında görülebilir. O sırada Yasak Şehir ile onun yanındaki Tiananmen Meydanı’nı da görmüştük. Bu meydanın hafızalardaki izini silmek istercesine bir sessizlik ve suskunluk vardı adeta meydanda. Okuduğum bu kitapta 1989’da cereyan eden ve resmi kaynaklara göre 200-300, Çin Kızılhaç’ın bildirdiğine göre 2000-3000 can kaybının olduğu bu olayın ayrıntılarına da yer veriliyor
Hong Kong’da eğitim faaliyetleri bu kitapta en çok ilgiyle okuduğum bölüm oldu. Ülkede hala İngilizler tarafından kurulan eğitim sistemi varlığını sürdürmektedir. 6 yaşında okula başlayan çocuklarını 19 yaşına kadar ortaokulu ve liseyi bitirmek durumundadır. Ortaöğretim 3 yıldan oluşan alt ve üst sınıflardan oluşmakta, 6. yılın sonunda merkezi sınava alınmaktadır. Yedi milyon nüfuslu ülkede önlisans, lisans, yüksek lisans ve doktora seviyelerinde eğitim veren devlet destekli 8 üniversite vardır. Talep ve ihtiyaçlar doğrultusunda çok zengin program çeşitliliği sunan bu kurumlar yabancı öğrencilere de %20’ye kadar kontenjan ayırmaktadır. Burs ve mezuniyet sonrası sunulan imkanlarla yetenekli ve başarılı yabancı öğrenciler için iyi fırsatlar sunmaktadır.
Hong Kong okul öncesi eğitime çok önem veren bir ülke olma özelliğine sahiptir. 2-3 yaşlarında kreş ve 3-6 yaşlarında anaokulu ile başlayan süreç çocuklar için de veliler için de çok çetin ve zorlu bir yolculuktur. İyi okullara girmenin iyi kreş ve anaokullarına girmekle mümkün olabileceğine dair yaygın bir inanç var. 10-15 öğrenci alabilecek olan bir okul öncesi kurum için aylar yıllar öncesinden yüzlerce başvuru yapılıyor. Öğrencilerini mülakatla alan bu kurumlar için bile hazırlık kursları açılmış. Bütün bunların nihayetinde bize göre astronomik gelecek ücretlerin ödeniyor olması cabası.
Kitabın ilerleyen sayfalarında ülkenin seçkin üniversiteleri ile ilgili açıklayıcı bilgiler, dünya ölçeğinde Hong Kong şirketleri ile ilgili bilgiler yer alıyor. Hong Kong’un en zengin adamı olarak bilinen Li Ka-shing’in fakirlikten zenginliğe uzanan ilginç hayat hikayesi ile de kitap son buluyor.
Çok uzaklardaki bir şehir-devlet ile ilgili çerez kıvamında okunabilecek bu kitabı okumak bana zevkli geldi. Elinize geçerse okuyun derim.
Çok güzel bir anlatım Necmi Bey. Bu denemeler daha geniş bir kitleye nasıl ulaşır? En iyisi kitaplaştırmak. Okumadığım son denemelerini de yavaş yavaş okuyacağım. Eline, kalemine sağlık. Selamlar.
Nazik değerlendirmen için çok teşekkür ederim Yavuz bey. Yazılarımı beğenmeniz beni çok sevindirdi. Bu ifadeleriniz beni daha da cesaretlendiriyor. Kitaplaştırma konusunu da bir düşünmek lazım. Tekrar teşekkür ediyor,sağlıklı günler diliyorum. Selamlar.
Hong Kong’un bu başarısında Anakara Çin’in desteklerini de unutmayalım lütfen.
Necmi arkadaşım elinize-dilinize sağlık, bedava uzakdoğu turlarınız devam ediyor. İlginç olan ise biz mi onlara benzemeye çalışmışız, yoksa onlar mı bize? Baksana:
“ Öğrencilerini mülakatla alan bu kurumlar için bile hazırlık kursları açılmış.”
Sevgili Dinçer
Bloguma katkınız için teşekkür ederim. Bir ara Hong Kong’ta kişi başına düşen gelir hem gerçek sahibi Çin’den, hem de sömürgesi olduğu İngiltere’den fazla olduğunu okumuştum. Tabi bunun ne kadarı Anakara Çin’in katkısı, ne kadarı kiralayan gücün katkısı, ne kadarı konjonktürel, ne kadarı Hong Kong’un gayreti ile oldu bilemeyiz. Ama her uygulama ve sonuçtan sonuçtan mutlaka bazı dersler alınması gerektiği unutulmamalıdır derim ben. Selamlar….
Emin arkadaş.
Değerlendirmelerin için çok teşekkürler. Yarışma ve rekabet bakımından durum aynen dediğin gibi. En azından sonuç alınması bakımından belki onlar bizden birkaç adım ilerde diyebiliriz sadece. Selam ve sevgiler……
O kadar güzel anlatmışsınız ki, ben de kitabı edinip okumak istedim. Değişik ülkelerdeki gerek eğitim sistemleri, gerek sosyo kültürel dinamikler hep ilgimi çekmiştir. Paylaşımlarınız için çok teşekkür ederim. Saygılarımla
Hong Kong ile ilgili bu ikinci okuduğum kitap. Daha önce okuduğum Asuman Süner’in “Hong Kong-İstanbul” kitabı daha kapsamlı ve doyurucu geldi bana. Ama okuma ile birlikte o coğrafyaları bizzat görmek insanda çok yeni ufuklar açıyor. Herşeyin gönlünüzce olmasını diliyor, sağlıklı ve mutlu günler diliyorum Mükrime kardeşim.